Mezopotamya panteonu, değişik kültürlerden ve vakit dilimlerinden oldukça muhtelif tanrıları kapsayan karmaşa ve büyüleyici bir panteondur. Bu tanrılar ve tanrıçalar, hem yakarma objeleri bununla beraber naturel dünyanın ve onu yöneten güçlerin sembolleri olarak Mezopotamya camiasında mühim bir rol oynamıştır.
Mezopotamya tanrıları ve tanrıçaları çoğunlukla sanatta tasvir edilmiştir ve bu imgeler antik Mezopotamyalıların inançları ve uygulamaları hakkındaki kıymetli bir informasyon deposu sağlar. Bu makalede, Mezopotamya tanrılarının ve tanrıçalarının sanattaki rolünü inceleyeceğiz ve bu varlıklı ve muhtelif panteonun en meşhur ve müessir tanrılarından kimilerini daha yakından inceleyeceğiz.
II. Mezopotamya Pantheonu
Mezopotamya panteonu karmaşa ve devamlı değişen bir panteondu, şu sebeple yeni tanrılar ve tanrıçalar ekleniyor ve eskileri unutuluyor ya da başkalarıyla birleştiriliyordu. Sadece, Mezopotamya zamanı süresince tapınılan bir çekirdek allah grubu vardı. Bunlar şunları içeriyordu:
- An, cennetin tanrısı
- Hava tanrısı Enlil
- Su tanrısı Ea
- Cenk tanrısı Ninurta
- Aşk ve cenk tanrıçası İnanna
- Güneş tanrısı Utu
- Ay tanrısı Nanna
- Günah, bilgeliğin tanrısı
- Hakkaniyet tanrısı Şamaş
Bu tanrılar ve tanrıçalar sanatta çoğunlukla muhtelif şekillerde tasvir edilmiştir. İnsan, hayvan ya da ikisinin bir kombinasyonu olarak gösterilebilirler. Ek olarak semboller ya da geometrik şekiller şeklinde soyut şekillerde de tasvir edilebilirler.
III. Sümer Tanrıları ve Tanrıçaları
Sümerler Mezopotamya’ya yerleşen ilk insanlardı ve yanlarında kendilerine has allah ve tanrıça panteonlarını getirdiler. Bu tanrılar çoğu zaman güneş, ay ve yıldızlar şeklinde naturel güçlerle ilişkilendirilirdi. En mühim Sümer allah ve tanrıçalarından bazıları şunlardır:
- Hava tanrısı Enlil
- Cenk tanrısı Ninurta
- Aşk ve cenk tanrıçası İnanna
- Güneş tanrısı Utu
- Ay tanrısı Nanna
- Günah, bilgeliğin tanrısı
- Hakkaniyet tanrısı Şamaş
Bu tanrılar ve tanrıçalar sanatta çoğunlukla muhtelif şekillerde tasvir edilmiştir. İnsan, hayvan ya da ikisinin bir kombinasyonu olarak gösterilebilirler. Ek olarak semboller ya da geometrik şekiller şeklinde soyut şekillerde de tasvir edilebilirler.
IV. Akad Tanrıları ve Tanrıçaları
Akadlar, MÖ 23. yüzyılda Mezopotamya’yı fetheden bir Sami halkıydı. Beraberlerinde kendi allah ve tanrıça panteonlarını getirdiler ve bu panteon Sümer panteonuyla birleşerek yeni ve senkretik bir dini sistem yarattı. En mühim Akad allah ve tanrıçalarından bazıları şunlardır:
- Anu, göklerin tanrısı
- Hava tanrısı Enlil
- Su tanrısı Ea
- Babil tanrısı Marduk
- Aşk ve cenk tanrıçası İştar
- Bilgelik tanrısı Nabu
- Cenk tanrısı Ninurta
Bu tanrılar ve tanrıçalar sanatta çoğunlukla muhtelif şekillerde tasvir edilmiştir. İnsan, hayvan ya da ikisinin bir kombinasyonu olarak gösterilebilirler. Ek olarak semboller ya da geometrik şekiller şeklinde soyut şekillerde de tasvir edilebilirler.
V. Babil Tanrıları ve Tanrıçaları
Babilliler, 18. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar Mezopotamya’yı yöneten bir Sami halkıydı.
Antik Sanat | Mezopotamya Sanatı |
---|---|
Antik uygarlıkların sanatı çoğu zaman simgesel imgelerin kullanması ve dini temalara odaklanmasıyla karakterize edilir. Bu, tanrıların, tanrıçaların ve öteki mitolojik figürlerin tasvirleriyle dolu olan Mezopotamya sanatı için mutlaka geçerlidir. |
Mezopotamya sanatı, üç bin yılı aşkın bir süreye yayılan varlıklı ve muhtelif bir gelenektir. Geometrik şekillerin kullanması, anlatıya vurgu yapması ve hem reel bununla beraber fantastik yaratıkların tasvir edilmesiyle karakterize edilir. |
Mezopotamya Tanrıları | Mezopotamya Tanrıçaları |
Mezopotamya panteonu geniş ve karmaşıktı ve oldukça muhtelif allah ve tanrıçaları içeriyordu. En mühim tanrılardan bazıları içinde gök tanrısı Anu; hava tanrısı Enlil; ve su tanrısı Ea vardı. |
Mezopotamya tanrıçaları tanrılar kadar önemliydi ve insanların hayatlarında muhtelif roller üstlendiler. En mühim tanrıçalardan bazıları aşk ve cenk tanrıçası İnanna, doğurganlık tanrıçası Ninhursag ve güzellik ve cenk tanrıçası İştar’dı. |
İlahi Dram | İlahi Drama Özellikleri |
İlahi drama, muayyen bir dinin tanrıları ve tanrıçaları hakkındaki hikayeler özetleyen bir tür performans sanatıdır. Çoğu zaman insanları o dinin inançları ve değerleri hakkındaki eğitmek için kullanılır ve ek olarak eğlendirmek ve esin vermek için de kullanılabilir. |
İlahi drama, müzik, dans ve öykü anlatımı şeklinde muhtelif unsurlar ihtiva eder. Tapınaklardan tiyatrolara ve meydanlara kadar muhtelif ortamlarda gerçekleştirilebilir. |
II. Mezopotamya Pantheonu
Mezopotamya panteonu, antik Mezopotamya halkı tarafınca tapınılan allah ve tanrıçaların koleksiyonuydu. Panteon karmaşa ve çeşitliydi, değişik şehirlerde ve bölgelerde değişik allah ve tanrıçalara tapınılıyordu. Sadece, Mezopotamya’da tapınılan bir takım ortak allah ve tanrıça vardı. Bunlar şunları içeriyordu:
- Hava tanrısı Enlil
- Cenk tanrısı Ninurta
- Ay tanrısı Nanna
- Güneş tanrısı Utu
- Aşk ve cenk tanrıçası İnanna
- Aşk ve cenk tanrıçası İştar
Mezopotamya tanrıları ve tanrıçaları sanatta çoğunlukla insan formunda, hayvan başları ya da öteki sembollerle tasvir edilirdi. Ek olarak güneş, ay ve yıldızlar şeklinde muayyen tabiat vakalarıyla da ilişkilendirilirlerdi. Mezopotamya panteonu, antik Mezopotamya halkının yaşamlarında mühim bir rol oynardı. Tanrıların ve tanrıçaların tabiat güçlerini denetim ettiğine ve insanları zarardan koruduğuna inanılırdı. Ek olarak gerekseme zamanlarında insanoğlu adına aracılık etmeleri istenirdi.
III. Sümer Tanrıları ve Tanrıçaları
Sümer panteonu, Mezopotamya’daki malum en eski medeniyet olan Sümerler tarafınca tapınılan tanrıların koleksiyonuydu. Sümerler, tanrıların ve tanrıçaların hava koşullarından toprağın verimliliğine kadar hayatlarının her yönünü denetim ettiğine inanıyorlardı. Ek olarak tanrıların ve tanrıçaların dünyanın ve içerisindeki her şeyin yaratılışından görevli olduğuna inanıyorlardı.
Sümer panteonu iki gruba ayrılmıştı: Anunnakiler ve İgigiler. Anunnakiler dünyayı ve içerisindeki her şeyi yaratmaktan görevli olan yaşlı tanrılar ve tanrıçalardı. İgigiler ise Anunnakilerin dünyayı yönetmesine destek olmaktan görevli olan genç tanrılar ve tanrıçalardı.
En mühim Sümer allah ve tanrıçaları şunlardır:
- An: Cennetin tanrısı ve tanrıların kralı
- Enlil: Hava ve toprak tanrısı
- Ninsun: Bilgelik ve cenk tanrıçası
- Nanna: Ay tanrısı
- Utu: Güneş tanrısı
- İnanna: Aşk ve cenk tanrıçası
Sümer tanrıları ve tanrıçaları sanatta çoğunlukla birtakım hayvan özellikleriyle insan formunda tasvir edilmiştir. Ek olarak çoğunlukla heybetli kıyafetler ve mücevherler giyerken gösterilmiştir.
Sümer panteonu Sümer kültüründe mühim bir rol oynamıştır. Tanrılar ve tanrıçalar çoğu zaman dualarda ve ritüellerde anılırdı ve ek olarak Sümer edebiyatında ve sanatında da yer alırlardı. Sümer panteonu, Mezopotamya’nın erken zamanı hakkındaki daha çok informasyon edinmek isteyen bilim adamları tarafınca bugün de incelenmeye devam etmektedir.
IV. Akad Tanrıları ve Tanrıçaları
Akad panteonu, MÖ 2300’den 2’ye kadar Mezopotamya’da yaşayan Akad halkının taptığı tanrılar dizisiydi. Akad panteonu Sümer panteonundan etkilenmişti, sadece bununla beraber Akadlara has bir takım tanrıyı da içeriyordu.
En mühim Akad allah ve tanrıçaları şunlardır:
- Anu, gökyüzünün tanrısı
- Hava tanrısı Enlil
- Su tanrısı Ea
- Güneş tanrısı Şamaş
- Aşk ve cenk tanrıçası İştar
- Cenk tanrısı Ninurta
- Ay tanrısı Nanna
- Güneş tanrısı Utu
- Ay tanrısı Sin
Akad tanrıları ve tanrıçaları sanatta çoğunlukla hayvan başlı insan formunda tasvir edilirdi. Ek olarak, Ninurta için aslan ve İştar için güvercin şeklinde muayyen sembollerle ilişkilendirilirlerdi.
Akad panteonu Akad kültüründe mühim bir rol oynamıştır. Tanrı ve tanrıçaların naturel dünyadan ve insan işlerinden görevli olduğuna inanılırdı. Ek olarak Akad halkının koruyucuları ve hamileri olarak tapınılırlardı.
V. Babil Tanrıları ve Tanrıçaları
Babil panteonu, antik Babilliler tarafınca tapınılan tanrıların koleksiyonuydu. Fazlaca tanrılı bir dindi, şu demek oluyor ki birden fazla allah ve tanrıçayı tanıyor ve tapıyordu. Babil panteonu, Mezopotamya’nın erken dini olan Sümer panteonundan etkilenmişti. Sadece Babilliler panteona kendi tanrılarını ve tanrıçalarını da eklediler ve ek olarak birtakım Sümer tanrılarının rollerini değiştirdiler.
Babil panteonundaki en mühim allah Marduk’tu. Babil şehrinin tanrısıydı ve bununla beraber bütün Babil imparatorluğunun baş tanrısıydı. Marduk güç, qüç ve zaferle ilişkilendirilirdi. Ek olarak kanun ve intizam tanrısıydı.
Babil panteonundaki öteki mühim tanrılar içinde gök tanrısı Anu, yer tanrısı Enlil, su tanrısı Ea ve güneş tanrısı Şamaş vardı. Babil panteonunda ek olarak aşk ve cenk tanrıçası İştar, bilgelik ve şifa tanrıçası Ninsun ve bolluk ve cenk tanrıçası İnanna şeklinde birçok tanrıça vardı.
Babil tanrıları ve tanrıçaları çoğunlukla sanatta tasvir edilirdi. Çoğu zaman insan olarak gösterilirlerdi, sadece hayvan başları ya da öteki hayvan özellikleriyle de gösterilebilirlerdi. Tanrılar ve tanrıçalar çoğunlukla heybetli kıyafetler ve mücevherler giyerken tasvir edilirlerdi. Ek olarak çoğunlukla güçlerinin ya da otoritelerinin sembollerini tutarken gösterilirlerdi.
Babil tanrıları ve tanrıçaları antik Babillilerin hayatlarında mühim bir rol oynuyordu. Tabiat ananın güçlerini denetim ettiklerine ve insanların hayatlarını etkilediklerine inanılıyordu. Babilliler yardım ve koruma için tanrılara ve tanrıçalara yakarış ediyorlardı. Ek olarak onları yatıştırmak için tanrılara ve tanrıçalara adaklar sunuyorlardı.
Babil panteonu karmaşa ve büyüleyici bir dini sistemdi. Antik Babillilerin varlıklı ve muhtelif kültürünü yansıtıyordu.
Mezopotamya panteonu, antik Mezopotamya halkı tarafınca tapınılan karmaşa ve muhtelif bir tanrılar koleksiyonudur. Panteon iki ana gruba ayrılır: Cenup Mezopotamya’da tapınılan Sümer tanrıları ve tanrıçaları ve Şimal Mezopotamya’da tapınılan Akad tanrıları ve tanrıçaları.
VII. Hurri Tanrıları ve Tanrıçaları
Hurriler, MÖ 2. ve 1. binyıllarda Mezopotamya’nın şimal kesiminde yaşayan bir halktı. Fazlaca tanrılı bir halktı ve tanrıları ve tanrıçaları çoğunlukla sanatta tasvir ediliyordu.
Hurri allah ve tanrıçalarının en mühimleri şunlardır:
- Teşub: Fırtına ve yağmur tanrısı
- Şauşka: Aşk ve cenk tanrıçası
- Khurpan: Şifa tanrısı
- Ninhursag: Toprak ve bolluk tanrıçası
- Kumarbi: Yaratılışın tanrısı
Hurri tanrıları ve tanrıçaları sanatta çoğunlukla insan formunda tasvir edilirdi, sadece hayvanlar ya da öteki semboller olarak da tasvir edilebilirlerdi. Çoğu zaman heybetli giysiler ve mücevherler giyerken gösterilirlerdi ve çoğu zaman güçlerini temsil eden silahlarla ya da öteki nesnelerle tasvir edilirlerdi.
Hurri tanrıları ve tanrıçaları Hurri kültüründe mühim bir rol oynamıştır. Tabiat güçlerini denetim ettiklerine inanılırdı ve çoğunlukla koruma ve rehberlik için çağrılırlardı. Ek olarak birçok dini ritüelin ve festivalin odak noktasıydılar.
Hurriler sonucunda Asur ve Babil imparatorluklarına dejenere oldular ve tanrıları ve tanrıçaları Mezopotamya panteonuna dahil edildi. Sadece Hurriler Mezopotamya kültüründe kalıcı bir miras bıraktılar ve tanrıları ve tanrıçaları günümüze kadar sanat ve edebiyatta tasvir edilmeye devam ediyor.
Elam Tanrıları ve Tanrıçaları
Elam panteonu karmaşa ve çeşitliydi ve Elam İmparatorluğu’nu gerçekleştiren birçok değişik kültürü yansıtıyordu. Elam panteonundaki en mühim tanrılar ve tanrıçalar şunlardı:
- İnşuşinak: Susa şehrinin tanrısı olan İnşuşinak bununla beraber Elam İmparatorluğu’nun da koruyucu tanrısıydı. Boynuzlu bir miğfer takan ve topuz taşıyan sakallı bir erkek olarak tasvir edilmiştir.
- Kiririsha: Cenk ve avcılık tanrıçası olan Kiririsa, bununla beraber Inshushinak’ın karısıydı. Miğfer takan ve mızrak taşıyan bir karı olarak tasvir edilmiştir.
- Humban: Fırtına ve yağmur tanrısı Humban, bununla beraber Inshushinak ve Kiririsa’nın babasıydı. Boynuzlu bir miğfer takan ve bir yıldırım taşıyan sakallı bir erkek olarak tasvir edilmiştir.
- Ninsun: Bilgelik ve şifa tanrıçası olan Ninsun, bununla beraber Uruk’un efsanevi kralı Gılgamış’ın annesiydi. Boynuzlu bir taç takan ve bir asa taşıyan bir karı olarak tasvir edilmiştir.
- Ninurta: Cenk ve ziraat tanrısı olan Ninurta, bununla beraber Sümer panteonunun baş tanrısı Enlil’in oğluydu. Boynuzlu bir miğfer takan ve topuz taşıyan sakallı bir erkek olarak tasvir edilmiştir.
Elam panteonunda ek olarak bir takım başka allah ve tanrıça da yer alıyordu, mesela:
- Adad: Fırtına ve yağmur tanrısı
- Anu: Gökyüzünün tanrısı
- Enki: Su tanrısı
- Enlil: Sümer panteonunun baş tanrısı
- Nanna: Ay tanrısı
- Utu: Güneş tanrısı
Elam tanrıları ve tanrıçaları çoğunlukla sanatta tasvir edilmiştir ve heykeller, kabartmalar ve mühürler dahil olmak suretiyle muhtelif nesnelerde görüntüleri bulunabilir. Bu sahneler bizlere antik Elamlıların inançları ve dini uygulamaları hakkındaki bir düşünce verir.
IX. Gutian Tanrıları ve Tanrıçaları
Gutianlar, MÖ 22. yüzyılda Mezopotamya’yı işgal eden göçebe bir halktı. Akadlar tarafınca devrilmeden ilkin bölgeyi ortalama bir çağ yönettiler. Gutianların kendi allah ve tanrıça panteonları vardı ve bunlara şunlar dahildi:
- İnşuşinak: Gutilerin baş tanrısı. Dağlar ve depremlerle ilişkilendirilmiştir.
- Ninsun: Inshushinak’ın karısı. Doğurganlık ve doğumla ilişkilendirilmiştir.
- Ningirsu: Cenk ve fırtına tanrısı. Ek olarak Lagash şehriyle de ilişkilendirilmiştir.
- Nanşe: Bilgelik ve makalenin tanrıçası. Bununla beraber Ur şehriyle de ilişkilendirilmiştir.
- Dumuzi: Çobanların ve tarımın tanrısı. Ek olarak Uruk şehriyle de ilişkilendirilmiştir.
Gutian tanrıları ve tanrıçaları sanatta muhtelif şekillerde tasvir edilmiştir. Çoğu zaman hayvan başlı insan figürleri ya da insan başlı hayvanlar olarak gösterilmiştir. Ara ara güneş, ay ya da yıldızlar şeklinde öteki sembollerle beraber de gösterilmiştir.
Gutian tanrıları ve tanrıçaları Gutianların dini ve kültürel yaşamında mühim bir rol oynamıştır. Gutianlar tarafınca koruyucular ve geçim sağlayıcılar olarak tapınılır ve gerekseme zamanlarında yardım için sık sık çağrılırlardı. Gutian tanrıları ve tanrıçaları Gutianların siyasal yaşamında da rol oynamıştır. Gutian kralları tarafınca yönetimlerini meşrulaştırmak için sık sık çağrılırlardı ve ek olarak askeri kampanyaları ve öteki siyasal kararları meşrulaştırmak için kullanılırlardı.
Gutian tanrıları ve tanrıçaları sonucunda Akadların tanrıları ve tanrıçalarıyla değiştirildi. Sadece Gutian İmparatorluğu’nun yıkılmasından sonrasında bile Gutianlar tarafınca uzun seneler süresince tapınılmaya devam edildi.
S: Mezopotamya’nın en mühim allah ve tanrıçaları hangileridir?
A: Mezopotamya’nın en mühim allah ve tanrıçaları içinde Anu, Enlil, Ninurta, İştar ve Marduk yer alır.
S: Mezopotamya allah ve tanrıçalarının Mezopotamya kültüründe iyi mi bir görevi vardı?
A: Mezopotamya tanrıları ve tanrıçaları Mezopotamya kültüründe merkezi bir rol oynuyordu. Havadan toprağın verimliliğine kadar yaşamın her yönünden görevli olduklarına inanılıyordu.
S: Mezopotamya allah ve tanrıçaları sanatta iyi mi tasvir edilmiştir?
A: Mezopotamya tanrıları ve tanrıçaları heykeller, kabartmalar ve resimler dahil olmak suretiyle muhtelif şekillerde sanatta tasvir edilmiştir. Ek olarak çivi yazısıyla da tasvir edilmişlerdir.
0 Yorum